24 Ocak 2017 Salı



..............

Yaralarımdan öptü beni

Yanına uzandım usulca 

sırılsıklam sokak kedisi

ısındım sıcağıyla


sevdi 

kendini sever gibi

sevdi

benim hiç beceremediğim gibi 


sustu 

sustum 

seslerin ötesinde bir dil varmış

öğrendim


yanına uzandım usulca 

ölür gibi

menzile varır gibi 

sevdi yaralarımdan.

kabulleniş

Sevdiklerimin ölümünün en acı yanı, paylaşılan bütün anıların artık sadece benim hafızama hapsolmuş olması. Bir nevi şizofreni gibi, kendi aklım dışında eskileri yad edecek kimsem yok. Özledim seni desem ben de seni diyecek ses yok. Boğazım düğümleniyor olur olmadık zamanlarda. Bazen bir şarkı, bazen bir koku hatta yolda yürüyen bir deli bile hatırlatabiliyor kayıplarımı.

Daha bu sabah Eşskişehir yolunda, araçlara karşı yürüyen bir deliye rast geldim. Önce, Allah kimseyi şirin aklından etmesin diye düşündüm. Akabinde sen geldin aklıma baba, konuşmayı yitirmenden kısa bir süre önce, hayali şeyler anlattın. Kendi kendine konuşur gibi bir halin vardı, bizler bilincini yitirdiğini düşündük.  Kısa bir süre sonra sadece bilincini yitirmedin,   bilincinle beraber konuşman da kayboldu gitti ve yerine acıyla bakan gözlerin geldi.

Bugün çok doğru bir cümle okudum, tam kelimeleri hatırlamıyorum ama manası hayatın tabağına koyduğunu öyle ya da böyle yiyorsun ben bunu istemem diyemiyorsun. Önce hastalığının yaşattığı çaresizlik duygusu, şimdide yokluğunun ardından kalan yoksunluk hissi işte bizim kaderimizde de böyle pişmek varmış.

 Hamdolsun...